Menü

7 Ağustos 2011 Pazar

Dubrovnik'de Balayı


Henüz düğün fotoğraflarımı biraraya getiremedim fakat sabahtan beri büyük uğraş sarfederek balayı fotoğraflarımı düzenleyebildim :) Biraz ters olacak ama zaten benim yakından tanıyan insanlar olayların gelişme sırasını sürekli tersten yaşadığımı bilirler :)

Biraz uzun bir post oldu, şimdiden uyarayım :)

Biz eşimle yaklaşık 5 buçuk yıldır birlikteyiz. bunun neredeyse 4-5 yılını Dubrovnik'e gitmeyi düşünerek geçirdik :) Kısmet balayınaymış. İyi ki bu güne kadar beklemişiz çünkü kesinlikle iyi bir tercihti balayı için. Mükemmel bir balayı geçirdiğimizi söyleyebilirim. Toplamda 7 gün kaldığımız Dubrovnik'de bol bol dinlendik, denize girdik, uzun yürüyüşlere çıktık ve yemek yedik :) Gece eğlenmeye ise hiç çıkmadık. Sanırım normal hayatımız biraz fazla tempolu geçtiği için dinlenme ihtiyacı duyduk ikimizde.

Dubrovnik hakkında tek bir şey söyleyebilirim "Mükemmel". Öncelikle Türkiye'deki tatil yöreleri gibi "apaçi" kaynamıyor. Herkes kendi halinde. Sizi kolunuzdan tutup kendi restaurantına oturtmaya çalışan ya da bir şeyler satmaya çalışan insanlar yok. Plajlar Rus kaynamıyor. Gürültülü beachler yok. Ucuz, vıcık vıcık eğlence anlayışı yok. Sokaklar tertemiz ve güvenli. Plajda çantanızı bırakıp saatlerce uğramasanız bile yerli yerinde bulabiliyorsunuz. bütün bunlar benim kendimi daha da huzurlu hissetmemi sağladı ve Türkiye'ye dönmek istemedim. Hatta tek bir Türk bile görmek istemedim. Türklerin oldukları yerlerden hemen uzaklaştım. (Evet son dönemlerde ülkemde pek çok ruh hastası insanla karşılaştığım, haberlerde saçma sapan haberler okuduğum için kendi gerçekliğimden kısa bir süre de olsa kopmak istedim)

Sonuç olarak ülkeme tamamen yenilenmiş ama rüyadan uyanmamak isteyen bir insan gibi biraz mutsuz biri olarak ülkeme döndüm.

Şehrin tamamı gördüğünüz gibi. Çarpık kentleşme sıfır. Yeni binalar bile şehrin tarihi dokusuna uygun olarak inşa edilmiş. 


Nam-ı değer Old City'nin girişi. Şehrin en hareketli yeri Old City. Küçücük bir yer gibi görünse de biz 6 günde ara sokakların altını üstünü her ne kadar getirsek de bitiremedik. Keşke birazcık daha kalabilseydik :(

Şehrin her yerinde güvercinler var. İnsanlara çok alışkınlar. Bol bol besledim tabi ben de :)


Haritamla ayrılmaz bir bütün olduk tüm tatil boyunca. Sanırım her sokağı ezberledim :)
 
Hiç bitmeyecek gibi görünen merdivenler. Fakat sonuna ulaştığımızda ulaştığımız kilise mükemmeldi.

Karşılaştığımız manzara karşısında hayran kaldık.
Natural History Museum. Açıkçası çok ilgimi çeken bir yer olmadı. Bol bol şebek fotoğraflar çektirdim :)

Kaldığımız ev denize çok yakındı. Şehrin en meşhur plajlarından biri olan Copacabanna'ya her gün bu güzel manzara eşliğinde yürüdük :)
Kedi bulurum da oynamaz mıyım hiç :) Şehirdeki kedilerin 10'undan 8'i siyahtı. Hepsi de çok şapşal ve insana yakındılar. Bu durumu bizimki gibi ruh hastası olmayan bütün canlılara saygısı olan ve medeniyetten nasibini almış bir topluma bağladım.
Şaşı kedilere karşı zaafiyetim var. Çok komik değiller mi sizce de ?

Bol bol deniz mahsulu yedik. Hepsi de birbirinden güzeldi. Eğer giderseniz mutlaka Stradun'da Poklisar'da midye ve rissottolu karides yiyin. Tavsiye ederim. Onların fotoğrafını çekmeyi unutmuşum.

Old City'nin içi.  Gündüz saatlerinde biraz sakin görünse de gece çok kalabalık oluyor. Film seti gibi . Şehrin kapısından içeri girer girmez sanki yüzyıllar öncesine gidiyorsunuz.
Şehri çevreleyen kalenin duvarlarını mutlaka gezin. Çok güzel fotoğraflar elde edeceksiniz. Ama sakın şapkanızı almayı unutmayın :)

Bu da bahsettiğim duvarlardan şehrin kale dışında kalan kısmı.

Kalenin içinde küçük küçük binalar var. Ve insanlar buralarda hayatlarına devam ediyorlar. Gerçekten çok ilginç.





Bunun gibi pek çok ara sokak var. Bir çoğunu gezdim. Çok ilginç restaurant ve dükkanlar keşfettik bu şekilde.
Evian spray olmasa bu tatil geçmezdi. Resmen kurtarıcım oldu.
Tatlı zamanıııı...... Her yerde bu şekilde krepler satılıyordu. Fiyatı da 2 euro gibi bir şeydi.



Görmüş olduğunuz kanolardan birini de biz kiraladık. 5 kişilik bir grupla 7 km'lik yol katettik. Çok güzel bir deneyimdi fakat bir daha yapacağımı sanmıyorum (:

Geell pisi pisiii..... 

Old city'nin içerisindeki katedral
Tatil yöresi olur da takı toka olmaz mı. Çok ilginç şeyler vardı. Biz de aldık üç beş bişi tabi ki :)



Hayatım boyunca içtiğim en güzel şarap. Old City'de Domino Restaurant. Harika bir yer. Steaklerini de mutlaka deneyin. Ev  yapımı şarapları çok lezzetli. Litre ile sipariş veriyorsunuz fakat o kadar lezzetli ki ikincisini de mutlaka istiyorsunuz :)
Lokrum adası. Şehire en yakın olan ada. Yakın göründüğüne bakmayın. 7 Km'lik kano maceramızda etrafını dolaşıp geri geldik. Doğası çok güzel. Adanın çevresinde denize çıplak girenleri görüyorsunuz bol bol (: Bir de tavus kuşlarını. Doğasında ilk defa gördüğüm tavus kuşları mükemmellerdi. Bir de ürkek olmasalardı keşke.

Şehrin en meşhur plajlarından Lapad plajı Bizim evimiz yakın olduğu için Lapad merkezinde ve plajda bol bol vakit geçirdik. Old city'i genellikle müze vs. gibi ziyaretlerimiz için tercih ettik.

Şehrin için bolca çeşme var. Her yeri tertemiz olan yerin suyu da çeşmeden içilebiliyor tabi. Bunlar olmasa gündüz sıcaktan ölürdük heralde.Buz gibi akan su serinlemek için birebir .

Rektor's palace. mutlaka ziyaret edin. Akşamları klasik müzik konserleri oluyormuş fakat biz denk gelmedik.
Old City'deki Tribadour cafe. Mükemmel bir Jazz cafe. Bu şekilde sandalyenizde oturup harika bir müzik dinleyebiliyorsunuz.

Jazzcafe'de içtiğim mojito. Çok lezzetliydi. Mutlaka deneyin.
Mojito gibi kokteylleri her ne kadar çok sevsem de. Hırvat birası olan Ozujsko ile büyük aşk yaşadım. İçimi çok hafif fakat biraz ağır bir bira. Alışkın olmayan bünyeleri çarpabilir dikkat! :)
 
Şehirde bir tane Irish Pub gördük. Guiness özlemimizi denemek için uğramadan edemedik. Şehirdeki en gürültülü mekan sanırım burasıydı. 

İşte bennn.... Isus (İsa) yazısı tüm şehirdeydi. Tamamen bilinçsiz bir şekilde çekilmiş bir fotoğraf. Ne kadar huzurlu olduğumun fotoğrafı olsun :)

6 yorum:

  1. harika fotoğraflar, dubrovnik benim de çok görmek istediğim bir yer. balayı için güzel bir tercih olmuş

    YanıtlaSil
  2. Bizde nişanlımla kara kara balayı planlaması işindeyiz. Şehirdışı mı, şehir içi mi ona bile karar verebilmiş değiliz. Şehir içinde mesela antalyadaki otellerin öyle bir ulaşılmazlığı varki fiyat bakımından, insan düşünüyor oraya verilebilecek parayla yurtdışına 2 defa çıkılır. Ama balayı yapmışken rus turist kaynayan, çoluk çocuğun koşuşturduğu bir yere de gitmek istemiyoruz. Dubrovnik için fiyatlar nasıl acaba? Bir yandan gelinlik bir yandan beyaz eşya vb. derdine düşmüş durumdayız... Eylülde düğün var ama bizim paçalar şimdiden tutuştu. İlk defa böyle samimi bir blog'a rastladım bende düşündüklerimi aktarmak istedim. Bu deneyimi yaşamış biri olarak bu konularda yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Disd

    Dubrovnik'te yapacağınız tatil Antalya vs bir yerde 5 yıldızlı tatil köyünde yapacağınız bir tatilden daha pahalıya gelmeyecektir diye düşünüyorum. Özellikle vize vs gibi şeylerle uğraşmadan yurtdışında çıkıyor olmanız büyük kolaylık. Ayrıca İstanbul'dan direk Dubrovnik uçuşlu çok uygun turlar var. Dubrovnik rüya gibi bir şehir. Düğün koşturmacası sonrası tam da kafanızı dinleyebileceğiniz bir yer. Şehir de İstanbul'dan çok pahalı bir yer değil. Her keseye göre mekanlar var. Tavsiye ederim araştırmanda fayda var bence

    YanıtlaSil
  4. bizim 28 eylul de nikahimiz var. Yazdiklarinizi okuduk ve buraya gitmeye karar verdik. Fakat eylulun sonu ekimin basi oldugu icin hava kosullari nasildir acaba? Bir de nerde kalmaliyiz?

    YanıtlaSil
  5. Merhabalarrr, ellerinize ve ayağınıza sağlık çok güzel bir balayı geçirmişsiniz, darısı başımıza :) bizim size birkaç sorumuz olcaktı. Biz Maldivlerle Dubrovnik arasında kaldık, nereyi tercih edeceğimizi bilemiyoruz. Dubrovnik'e gidersek yorucu bir balayı geçirmekten korkuyoruz, Maldivleri tercih etmemizin tek nedeni ise tam kafa dinlemelik bir yer olması. Sizce hangisine gitmeliyiz? https://www.entas.com.tr/tour/422-maldivlerde-balayi-ve-tatil.html buda gitmeyi düşündüğümüz tur. Teşekkürler şimdiden. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, yazımı beğenmenize sevindim :) Aslında bu karar biraz da ne istediğinize kalmış. Dubrovnik'in Maldivler'den daha yakın olması en büyük artısı bence. Evet biraz yorucu, ancak çok eğlenceli. Bizim gibi yeni yerler, yeni tatlar keşfetmeyi seven bir çiftseniz emin olun pişman olmayacaksınız. Ancak biz çok yorulduk, güzel manzaraya karşı yiyip içip yatalım derseniz o zaman Maldivler daha mantıklı. Umarım güzel bir balayı geçirirsiniz. Dubrovnik'ten yana tercih yaparsan ve sorun olursa, seve seve cevaplarım. Mutluluklar...

      Sil

Takipte Kalın!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...