Menü

26 Eylül 2012 Çarşamba

Chic Chat : Serap Güneri, Makyaj Sanatçısı/Tasarımcı

Herkese merhaba! Bir süredir yine hastalıklar nedeniyle kendi derdime düştüğümden bloga yazamıyorum. Ama tabi ki bu çalışmadığım anlamına gelmiyor :) Bugünden itibaren blogumuzda makyaj üzerine sohbetlerin yer alacağı Chic Chat köşemizde sizlerin ilgisini çekebileceğini düşündüğümüz röportajlar yer alacak. Bu bölümün devamını isterseniz yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler...

Sevgili Serap, üniversiteden arkadaşım. Tabi ki üniversite sonrası hepimiz bir yana dağılıp farklı hayatlar yaşamaya başladık. bir süredir Facebook üzerinden paylaştığı çalışmalarını takip etmekteydim fakat sonunda dayanamayıp blog için bir röportaj yapmak istedim. Sanırım biraz susmam gerekiyor ki Serap'ın ağzından kendisini biraz tanıyalım :)

1986 yılında Rize’de doğdum.Anadolu Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü mezunuyum. 1 yıldır sahne ve sinema makyajı yapıyorum. Aynı zamanda kukla yapımı ve oynatımı eğitimi alıyorum. Fotoğraf çekmeyi daha doğrusu fotoğraflarla eğlenmeyi çok seviyorum. Sinemaya aşığım, kitaplar olmadan yapamam, müziksiz bir gün olmaz, iyi muhabbet eden güzel insanları çok severim. Aksesuar/şapka, kostüm tasarlamaya çalışıyorum bu aralar ve bu beni çok mutlu ediyor. Yemek yapanı çok güzel izler yemek yemeyi çok severim, tatlı en sevdiğim, bamya en nefret ettiğim.

En son hatırladığım kadarıyla İktisat okuyordun, nasıl oldu da bu alana yöneldin?


Mezun olduktan sonra bir sure iş aradım ve iş arama süreci benim için hem uzun hem de sıkıntılıydı. İktisat mezunuydum ama okuduğum bölümle ilgili herhangi bir şey yapmak istemiyordum. O sırada bir arkadaşım sahne ve sinema makyajı kursundan bahsetmişti. Ben de bunu bir fırsat olarak gördüm ve Erdal Arsoy sahne ve sinema makyaj kursuna başladım. Sanırım makyaj konusunda beni etkileyen kişiler bildiğim herşeyin temelini bana öğreten ve bana hep destek olan makyaj hocam Erdal Arsoy, bu işe devam etmem için benden yardımlarını esirgemeyen iş ortağım Kenan Rauf Arun ve her zaman her konuda beni destekleyen ablam Sinem Güneri. Makyaj yaptıkça, özellikle kendi tasarımım makyajları yapmaya başladıkça aklımdakileri insanlara nasıl aktarabileceğimi buldum. Bazı insanlar duygularını düşüncelerini yazı yazarak, müzik yaparak ya da resim yaparak anlatır; ben de makyaj yapıyorum işte.





Yapmış olduğun meslek Türkiye’de çok fazla bilinen ya da tercih edilen bir meslek değil. Bize yaptığın işten biraz bahsedebilir misin?

Evet maalesef çok fazla bilinen ve hakettiği değeri gören bir alan değil. Çünkü ülkemizde çoğu izleyici sahne arkasını çok merak etmez. Bence bu mesleğin tercih edilmemesinin en büyük nedeni mesleğin tam olarak tanınmaması. Makyaj sadece yüze boyalar sürmek şekiller vermek olarak algılanabilir. Fakat işin içinde peruk, sakal, bıyık, kaş hatta kostüm bile var. Modeliniz kısa saçlı ise ve yapmak istediğiniz makyaj uzun saç gerektiyorsa peruk kullanmanız gerekir. Bu da makyaj yapan sanatçının işidir. Bu işi yaptığımız ortam gereği herşeyi kendimiz yapmak zorundayız. Çünkü sanata yeterince destek bulamadığımız için fotoğrafçılığı da, kostümü de, aksesuarı da kendiniz yapmanız gerekir. Yani yaptığımız işin tek bir tanımı yok. Karakter makyajlarının yanında efekt(yara) makyajı da yapıyorum. Efekt makyajı daha zorlayıcıdır çünkü yaranın nasıl oluştuğunu, üstünden ne kadar süre geçtiğini bilmeniz ve buna uygun renkleri kullanmız gerekir. Eğer devamlılık isteyen bir iş için makyaj yapıyorsanız (dizi ya da sinema filmi) yaranın gerçekte 2. veya 3. gün  nasıl şekillendiğini bilip ona göre uygulama yapmanız gerekir. Ben ve 2 arkadaşım (Nihan Uzlar, Rauf Kenan Arun) bu mesleği, sahne ve sinema makyajını özellikle tanıtmak için 3makyaj1den adında bir ekip kuruyoruz. Aslında tam olarak yaptığımız mesleğe hizmet edebilecek bir oluşum bu. Geçtiğimiz bir sene boyunca tiyatro oyunlarında ekip halinde tiyatro karakterlerini kendi makyaj tasarımlarımızda sahneye hazırladık. AIDS hastalığın son evrelerinde olan bir adamdan güzel bir kadına, genç bir kadını yaşlı bir adam yapmaktan operadaki hayalete kadar hemen hemen her makyajı yapıyoruz. Amacımız tiyatro oyunlarında ekip halinde çalışmak ve elbette daha iyi işler çıkarmak. Bunun dışında sadece fotoğraf için makyaj çalışmaları da yapıyorum. Sanırım o zaman bütünüyle kafamdan geçen karakteri tam anlamıyla yansıtabiliyorum.
Şimdiye kadar çalıştığın, seni en çok heyecanlandıran proje nedir?
Türkiye’de amatör bir grup tarafından ilk kez sahnelenen Phantom of the Opera.Çünkü ilk  silikon makyaj çalışmasını bu oyunda yaptım.Benim için heyecanlı bir projeydi.

Peki en beğendiğin, keşke ben yapsaydım dediğin, ilham aldığın makyaj hangisi?
Beğendiğim bir çok makyaj var elbette.Bunlardan bir tanesi Peter King ‘in makyajlarını yaptığı Lord of the Rings serisi ve ve Neill’in makyajını yaptığı  Beetle Juice. Keşke ben yapsaydımdan ziyade keşke bu kadar iyi makyaj yapabilseydim diyorum. Benim için zor olan bir karakter yaratmak değil asıl zor olan kafamda tasarladığım karakterin bire bir aynısını yapmak. Sanırım bu da biraz deneyim ve bilgi gerektiriyor. İlham aldığım net bir makyaj yok sanırım.Bir film izlerken,kitap okurken ya da gördüğüm bir kıyafetten bile aklımda bir şeyler oluşabiliyor. Hayatımdaki insanlardan, dinleğim müziğe kadar sevdiğim herşey bana bu konuda yardımcı oluyor.
Çalışmalarına baktığımızda kendin de uygulamalar yaptığını görüyoruz. Hangisi sana daha çok heyecan veriyor. Kendini baştan yaratmak mı, yoksa başkalarını mı?

Başkalarını baştan yaratmak daha heycan verici. Çünkü yaptığınız makyaja karşıdan bakabiliyorsunuz,yanlışlarınız varsa düzeltme şansınız var, yeni şeyler ekleme şansınız var. En güzeli başkasına makyaj yaparken model olan kişinin heycanını görmek. Makyaj yapıldığı esnada kendine bakıp şaşırıyorsa doğru yoldan gittiğinizi anlıyorsunuz.
 

Makyözlerin makyaj çantalarını az çok hayal edebiliyoruz ama senin işe giderken yanına aldığın, en çok kullandığın malzemeler neler? 


İnglot'un kirpiklerine bayılıyorum. Hem renkleri hem de tasarımları çok iyi. Bu yüzden İnglot kirpikler tercihim. Kirpik yapıştırıcısı olarak Duo favorim. Uzun süre kirpiği gözde tutuyor, yapıştırırken gözde yanma olmuyor ki benim için en önemlisi bu. Sahne için baz olarak Kryolan patlarını kullanıyoruz. Sahnede oyuncunun cildini bebek cildi gibi pürüzsüz gösteriyor. Spot ışıklar altında cildin parlamaması için Kryolan transparan pudrayı pat üzerine uyguluyoruz. Her renk pat bulmak mümkün beyazdan yeşile kadar sahne için bütün ihtiyacınız olan renkleri karşılıyor. Bunun dışında efekt makyajları için Ben Nye macun, 3'lü efekt set, çürük paleti kullanıyoruz. Temel olarak makyaj çantamda olan malzemeler bunlar ama tabi ki istenilen makyaja göre ekleme yapıyorum.

Günlük hayatta makyajla aran nasıl? Kullandığın, sevdiğin, onsuz yapamam dediğin ürünler var mı?

Günlük hayatta çok abartılı makyaj yapan biri değilim. Pin-up makyajını çok seviyorum. O yüzden eyeliner, kırmızı ruj ve allık devamlı kullandığım ürünler. Makyaja başlamadan önce sebamed makyaj altı kremi Ankara’nın kuru havasında kurtarıcım gibi. Hem pudrayı tutuyor hem de cilde fresh bir görüntü veriyor. Karma bir cilt yapım olduğu için yanak bölgeme, alın ve çeneme uyguladığımdan daha çok krem sürüyorum. Zaten bu krem çok yoğun azıcık kullandığınız anda bütün cilde uygulanabiliyor. Krem sürdükten sonra pudra uyguluyorum. Yıllardır Max factor crème puff pudrasını kullanıyordum fakat değişiklik yapıp Clinique’in pudrasını aldım. Pek memnun değilim sanırım eskiye dönüş yapacağım. Muhakkak ten rengime yakın far uyguluyorum ki (tabi sephora paletimde elimin kaydığı başka renkler de oluyor) eyeliner uzun sure kalabilsin. M.A.C blacktrack eyelinerdan çok memnunum; fırçayla çok rahat uygulanabiliyor, gün boyunca akmıyor, şekli bozulmuyor(sanırım asla vazgeçmeyeceğim). Bu arada küçük bir sır; ben eyelinerı ince uçlu bir resim fırçasıyla sürüyorum ve çok memnunum. Kırmızı rujum olmadan sanırım olmaz. Makyajı tamamlayıcı bir unsur sonuçta.Bazen kırmızı ruj kullanmak istemiyorsam sephoradan aldığım G08 rujunu kullanıyorum. Ruh halime gore değişebiliyor. Bazen sadece pudra ve rimel kullandığım bile oluyor. Ve bazen canım çok sıkkınsa, çok yorgunsam sadece krem uyguluyorum.


Peki her gün yanında taşıdığın makyaj çantanı karıştırsak neler buluruz ?
İtiraf etmek gerekirse çantasında sürekli makyaj çantası taşıyan biri değilim,ama çantasından parlatıcı ve rujunu eksik etmeyen biriyim.Çok sıklıkta da olmasa makyaj çantamı aldığım zaman içinde mutlaka The Balm(Cabana Boy) allık,Loreal mega volume collagene 24,Sephora G08 ruj/Max factor O7 lovely strawberry,M.A.C blacktrack eyeliner,Clinique  01 black diamond göz kalemi,Clinique  superbalanced powder SPF 15 ve dudak koruyucu(kırmızı yuvarlak kapaklı olan) olur.
Aynı şeyleri cilt bakımı için de soracağım. Cilt bakımına önem verir misin? Cilt bakımı rutininde olmazsa olmazların var mı?
Sabah uyandığımda ilk işim sebamed cleansing bar ile yüzümü yıkamak. Ardından Sebamed makyaj altı gündüz kremini uyguluyorum. Makyajımı çıkarmak için Clinique Liquid facial soap mild kullanıyorum .Haftada bir kil maskesi uyguluyorum.

Saç bakımı için özel bir şey kullanıyor musun?
Saç bakımını biraz önemsemiyorum galiba.Sadece haftada bir Body shop Banana Conditioner uyguluyorum.


Benim bir makyaj sanatçısı hakkında merak ettiklerim bunlar sevgili Mission Beauty takipçileri. Sizlerin soruları olursa seve seve sevgili Serap'a sorularınızı iletebilirim. 


Chic chat bölümümüzün devamı gelsin isterseniz yorumlarınızı bekliyorum.

Sevgiler...

4 yorum:

  1. Cok guzel olmus, merakla okudum. Bence devami gelsin. Serap'i tanidigima memnun oldum.
    Benim iki sorum olacak:
    Kryolan patlarin ismi bu mudur, pat mi yani? :) ve bu patlari gunluk hayatta puruzsuz gorunmek icin kullanabilir miyiz? Eger bu urun olmaz ise, gunluk hayatta puruzsuzluk icin hangi urunu onerir?
    Tesekkurler.

    YanıtlaSil
  2. çalışmaları harikaymış :) benim de merak ettiğim bu "makyaj altı krem"lerinin normal yüz kreminden belirgin bir farkı var mıdır? sıradan bir yüz kremi kullanıyorum ben. değiştirmeli miyim ki?
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. merhaba bloğunu yeni keşfettim ve çok beğendim :)
    benim bloğuma ve çekilişime de beklerim :)

    http://nursstuudio.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  4. Selam kızlar sorularınızın cevaplarıyla karşınızdayım :)

    Tannesi ile başlıyoruz :)

    Kryolan stick fondoten olarak geçiyor.Günlük hayatta kullanmak için ağır gelebilir çünkü bu fondotenler daha çok sahne makyajı içindir.Günlük hayatta kullanmak için M.A.C studiotech öneririm.


    Ve Nerwen bu cevap da senin için :)
    Makyaj altı kreminin diğer kremlerden belirgin bir özelliği yok.Ben bir kaç krem denedim makyaj öncesi için ve en son bu kremin yüzüme uygun olduğunu anladım.Kullandığı krem cilt tipine uygunsa devam edebilir tabi ki.Ben pudra kullandığın için bu krem pudrayı tutuyor ve daha uzun süre kalıcılık sağlıyor.

    YanıtlaSil

Takipte Kalın!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...