Detoksun
kelime anlamı, vücutta biriken toksik maddelerin atılması ve uzaklaştırılmasıdır. Ancak son
zamanlarda sıkça duyduğumuz detoks serüvenleri ise bağırsakları boşaltmaktan
ileriye gidememekte, ve hatta sağlığımızı tehdit eder boyutlara ulaşabilmektedir. İdeal yaz
detoksu ne olmalı nasıl olmalı ki sağlığımızı korusun ve geliştirsin? Beslenme ve diyet uzmanı Nil Şahin Gürkan'a göre en
gerçekçi ve yararlı detoks; sağlıklı beslenme,
hareketli yaşam ve bol su tüketimi üçlüsü ile her gün adım adım
yenilenmektir. Yaz mevsimini normal doğasında yaşarken, spor ve beslenme
alışkanlıklarında yapacağımız küçük takviyelerle, her gün adım adım ilerleyerek
yaz detoksu adı altında vücudumuzu yaz mevsimine uyarlamış ve sarsmamış aksine
canlandırmış oluruz.
Yaz Detoksunun Adımları
1- Bol bol dinlenin, düzenli uyuyun uykunuzu tam alın.
2- Gün içinde mümkün olduğunca temiz ve açık havada bulunun, olabilecek
maksimum ölçüde hareket edin.
3- Bol bol su için. Günde en az 2-3 litre su tüketin. Bol su içmek detoksun
vazgeçilmezidir. Su içmeye özen gösterin. Hassas su dengesini bozmamak için
susamadan su içme alışkanlığı kazanının.
4- Her içecek su değildir! Ayran ve
taze sıkılmış meyve suları, su yerine kabul edilebilecek vücudunuzun su oranına
destek sağlayacak içeceklerdir. Ayrıca sebze ve meyvelerin yapısındaki su da su
ihtiyacını karşılamak da katkı sağlar. Ancak, çay, kahve, asitli içecekler ve
alkollü içecekler sıvı ihtiyacını karşılamaz. Aksine vücuttan su atımını
arttırır. Bu nedenle bu tür içeceklerin tüketiminde aşırıya kaçılmayın.
Susuzluk hissedildiğinde ilk seçenek her zaman için su olmalıdır.
5- Gün içinde 10 – 15 dakika direk güneş ışığı görüp D vitamini eksikliğine
meydan vermeyin.
6- Sağlıklı yeterli ve dengeli beslenin. En önemli öğün kahvaltıdır.
Kahvaltı öğünü vücudumuzun çalışmaya başlaması ve gece boyunca azalan kan
şekerinin dengelenmesi açısından oldukça önemlidir. Günde 6-8 öğün beslenin ve gün içinde dört
saatten uzun aç kalmayın ki metabolizmanız yavaşlamasın.
7- Sağlıklı yiyecekler tüketin. Beslenmenizde; dört ana besin grubu olan et
ve çeşitleri, süt ve ürünleri, sebze-meyveler ve tahıl ürünleri her öğünde
ihtiyacınızı karşılayacak miktarlarda olsun.
Et grubundan kırmızı et, tavuk, hindi ve balık; süt grubundan süt,
yoğurt, ayran ve cacık, tahıl ürünlerinden tam buğday ekmeği, tam çavdar
ekmeği, bulgur, yulaf, kabuklu pirinç, patates; mevsim sebzelerinden lahana,
brokoli, karnabahar, kereviz ve meyvelerden muz, elma, mandalina ve kivi
sofranızda mutlaka bulunsun.
8- Yeterli ve kaliteli protein alın.
Vücuda gerekli olan azotun ve aminoasitlerin karşılanması için beslenme
programınızda proteinin yeterli miktarda yer alması gerekir. Yetersiz veya fazla miktarda protein
almak sağlığınızı olumsuz etkiler. Proteinin yetersiz alınması protein
depolarınızın yıkılmasına sebep olur. Gereğinden fazla protein alımı ise
böbreklerinizi zorlar ve bazı sağlık sorunlarına neden olabilir. Protein ihtiyacınızı sadece bitkisel protein
kaynaklarından karşılamayın, kaliteli protein kaynakları olan hayvansal
ürünlere de beslenmenizde yeteri kadar yer verin. Günlük protein ihtiyacının karşılanması için günde 2–4 porsiyon et
ve et ürünleri, 3–4 porsiyon süt ve süt ürünlerinin beslenmenizde yer alması
yeterlidir.
9- Beslenmemiz yeterli ölçüde ve kalitede karbonhidrat içersin.
Karbonhidratlar, protein koruyucu özellikleri ve vücutta elzem bazı öğelerin
sentezinde kullanıldıklarından dolayı dengeli tüketilmesi gereken besin
öğelerindendir. Besin kalitesi düşük olan basit karbonhidratlar yerine kompleks
karbonhidratlar tercih edilmelidir.
10-Akıllı yağlar kullanın. Gün boyunca yemekler, salatalar ve besinlerin
içerisinde yer alan doğal yağlar ile karşılanan yağ ihtiyacı değişik yağ
çeşitlerinden dengeli olarak karşılanmalıdır. Doymuş yağ gereksinimini, etler
ve sütlerin içerisinde yer alan doymuş yağ asitleri ile karşılayabilir.
Doymamış yağ asitleri tekli doymamış yağ asitleri olan omega-9 ve çoklu
doymamış yağ asitleri olan omega-3 ve omega-6 yağ asitleri dengeli bir biçimde
almak için haftada 2–3 kez balık tüketmek, yemeklerde ayçiçeği veya mısırözü
yağı kullanmak ve salatalara zeytinyağı eklemek yeterli olacaktır. Yanmış
yağlardan uzak durulmalı ve yiyecekler ızgara, haşlama ve fırında gibi sağlıklı
pişirme yöntemleri ile pişirilmelidir.
11-Pozitif olmalı, stresten uzak durmalı
12-Alkolü mümkün olan en az düzeyde kullanmalısınız. Alkol, vitamin ve
minerallerin vücutta etkin olarak kullanılamamasına neden olmakla birlikte,
ödem yapar ve vücudunuzu yorar.
13-Sigara kullanmamalı ve sigara içilen yerlerde bulunmayınız.
Yaz detoksunun en büyük faydası
selülitleri hayatımızdan uzaklaştımasıdır.
Selülitler her mevsimde, özellikle yaz aylarında kadınların kâbusu
haline gelir. Deri altında yer alan yağ dokularının su ve tuz tutarak şişmesi
ve şekillerinin bozulması ile oluşan selülitin önüne, doğru yaşam tarzı ile geçilebilir. Selülit
oluşumunun engellenmesinde en önemli kural yeterli miktarda su içilmesidir.
Yeterli miktarda su içerek, vücutta düzgün dolaşım sağlamak mümkündür. Aşırı
miktarda tüketilen çay, kahve ve kolalı içecekler içerdikleri kafein nedeni ile
selülite neden olabilirler. Gereğinden fazla tuz tüketimi de aynı şekilde
selülite davetiye çıkarır. Boş kalori olan ve besin kalitesi düşük beyaz şeker
tüketimi hem şişmanlamaya hem de selülite neden olur. Bu nedenle günlük
tüketilen şeker miktarı azaltılmalıdır. Selülitlerden korunmak için mutfakta
kullandığımız pişirme yöntemlerini de doğru seçmemiz gerekir. Kızartma ve
kavurma gibi yanmış yağ içeren besinler selülit oluşumunu kolaylaştırır. Bu
pişirme yöntemleri yerine ızgara, haşlama ve fırında pişirme tercih
edilmelidir. Fazla alkol tüketimi, dolaşımda bozulmalara neden olarak selülit
oluşumunu destekler. Bu nedenle bayanların haftada maksimum 3 gün ve günde 1-2
kadehten fazla alkol almamaları gerekir. Genel sağlığın baş düşmanı ve
selülitlerin dostu sigaradan da uzaklaşmak doğru bir tercihtir. Selülitle
mücadelede en büyük yardımcımız sa egzersizdir. Düzenli egzersiz veya haftada
üç kez yapılacak orta tempolu yürüyüşler selülitleri hayatınızdan uzak tutar.
Selülitin düşmanları Selülitin arkadaşları
* Doğal beslenme * Çay
* Doğru pişirme yöntemleri * Kahve
(Izgara, fırında ve haşlama) * Kola
* Egzersiz ve spor * Tuz
* Su * Beyaz
şeker
*
Yanlış pişirme yöntemleri
(kızartma
ve kavurma)
*Hareketsiz
yaşam
Son olarak bol bol gülümsemeyi unutmayın kızlar, gülmek her şeyin ilacı
Sevgiler
Fotoğraflar : Google
*Basın bülteni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder